10 Ekim 2013 Perşembe

Sliding Doors // Rastlantının Böylesi



Yaşadıklarımızın ve olayların hayatımızı nasıl şekillendirdiğini anlatan çok güzel bir film ''Sliding Doors''. Fatalizm kavramını sorgulayan; paralel evrenler, senkronizasyon ve özgür iradeyi çok iyi işlemiş bir melodram-romantik komedi.
Filmde, sadece birkaç saniye fark ile kaçırılan bir trenin hayatı nasıl farklılaştırabileceği üzerinde duruluyor. Helen karakterinin, bir treni kaçırmış haliyle ve o trene yetişmeyi başarmış olması durumunda, ilerideki yaşamlarını senkronize bir şekilde izliyorsunuz ve filmde görüyorsunuz ki Allah bize bir yol çizmiş, A veya B yolu farketmez, sonunda aynı yere çıkıyorsunuz aslında. Sadece, sonuca ulaşana kadar hayatınıza etki eden insanlar ve olaylar değişiyor. Dolayısıyla, ''kaderinde ne varsa o olur'', ''herşey olacağına varır'', ''her işte vardır bir hayır'' sözlerini gerçekten çok iyi kanıtlayan bir film olmuş.


 Filmin kurgusunu ve oyunculukları da oldukça başarılı buldum..Özellikle James karakterini canlandıran John Hannah'ın perfonmasını çok beğendim. Gwyneth Paltrow da güzelliği ve zerafetiyle her daim beni büyülemeyi başarmış bir oyuncudur zaten. Filmin senaristi ve aynı zamanda yönetmeni olan Peter Howitt'i de ayrıca kutlamak lazım. Böylesine farklı ve yazması zor bir senaryoyu dağıtmadan, konudan uzaklaşmadan yazabildiği ve aynı şekilde geçişlerin bu kadar çok olduğu filmde konudan sapmadan, izleyiciyi filmde tutabilen bir yönetmenlik başarısı sergilediği için..
Dolayısıyla, Sliding Doors'u daha önce izlememiş olanlara tavsiyem, en acilinden izleyiniz ve izlettiriniz :)

2 yorum:

  1. Benimde keyifle ve merakla izlediğim, o küçük anların ne kadar değerli olduğunu düşündürdüğü bir film.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle haklısın. O küçük dediğimiz anlar hayatımızda büyük öneme sahip olabiliyor. "Mr.Nobody" filmini izlemediysen onu da tavsiye ederim. O film de, kader ve seçimlerimiz konusunu işliyor.

      Sil