10 Ekim 2013 Perşembe

Hachiko: A Dog's Story



Sonraki tren gelene kadar seninle bekleyebilir miyim ?

Hachiko..Bir insan, bir köpeğin hikayesinden ne kadar duygulanabilir ki, ortaya nasıl bir film çıkar ki, demeyin !
Eşi benzeri olmayan bir senaryo, insanların arasında bile ender rastlanan bir dostluk çok ama çok güzel yansıtılmış sinemaya. Sadakat ve dostluk adına muhteşem bir başyapıttı. İlk defa bir filmde bir köpek için gözyaşı döktüm. Hafızam beni yanıltmıyorsa bugüne kadar en çok ağladığım filmdi. Ağlamaktan kalbimin duracağını hissettim. Filmin bu kadar etkileyici olması sanırım gerçekte yaşanmış oluşundan kaynaklanıyor.
Hayatımızda sevdiklerimiz ile aramızda özel bir bağ vardır. Bu bağ öyle kuvvetlidir ki hem yaşarken hemde ölürken kopmaz, dayanır. Umutsuzluğa kapılsan da bir bekleyiş içerisinde olsan da bu bağ seni hayatta tutar. Bağlılığın içten içe tükenmekte olduğu şu zamanda, bağlılık kavramını bu kadar iyi işleyen böyle bir filmi mutlaka izlemek gerekli..

Ayrıca bir filmin; bütçeden aksiyondan ibaret olmadığını gösteren hayata dair bakış açınızı değiştirecek çok dolu bir film. Sadece hayvanseverler değil herkese tavsiye ediyorum. Zerre kadar acitasyon, arabesk yok, sevginin en saf hali var..Bu filmi izleyen çoğu kişi filmi izlediği gibi Akita cinsi bir köpek edinmek ister herhalde :)

Prof.rolü için R.Gere’nin seçilmesi de çok isabetli olmuş çünkü filmde en çok gördüğünüz yüzün o olması iyi olmuş. Bütün oyuncular aslında çok iyi derecede seçilmiş. (Joan Allen, Jason Alexander, gibi)  Filmdeki müzikler, Jan A.P. Kaczmarek imzasını taşıyor..Olağanüstü bir soundtrack olmuş..Soundtrack albümünde en sevdiğim parçalar ‘’Marriage bath’’ ve ‘’ Hachi's Last Trip To The Station’’ oldu. Jan A.P. Kaczmarek, Polonya’nın mucizeler yarattığının kanıtlarından biri gerçekten Chopin’den sonra.. İnsanda bu ülkeyi görme isteği uyandırıyor.. Chopin'in polonyasını, ruhunun dolaştığı o sokakları dolaşmak istiyorsunuz..

Uyarı : Mendilsiz izlemeyin :)

1 yorum:

  1. Yazın tesadüfen televizyonda rastlamıştım bu filme. Şanslıymışım ki daha yeni başlamıştı. :)
    Cidden güzel bir filmdi. Uzun bir süresi var ama sıkılmadan izletiyor. Sanırım gerçek hikayede köpek Tokya da yaşamış ya da sahibi Tokyalı olmalı.

    YanıtlaSil